40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
฿%
$%
02:00
Bağırsaklarımızda yaşayan trilyonlarca mikroorganizma, sağlığımızı düşündüğümüzden daha çok etkiliyor. Uzmanlar mikrobiyotanın, sindirim sisteminden bağışıklığa ve hormon dengesine kadar pek çok sistem üzerinde çok önemli etkileri olduğuna dikkat çekiyor. Mikrobiyota dengesinin korunması sağlığın temeli, bozulması ise pek çok hastalığın başlangıcı olarak görülüyor Probiyotikler; metabolik sendrom, depresyon, otoimmün hastalıklar, bazı kanser türleri, dermatolojik ve gastrointestinal rahatsızlıklar üzerinde büyük rol oynuyor. Bu alanda özellikle mikrobiyota-beyin ekseni konusunda yapılan araştırmalar ise çığır açıcı olarak değerlendiriliyor.
Bağırsak mikrobiyotası “ikinci beyin” olarak tanımlandığı için, dengesi bozulduğunda; diyabetten depresyona, obeziteden otoimmün hastalıklara kadar pek çok soruna zemin hazırlanmış oluyor. Kişiye özel probiyotik kullanımının, gelecekte “sağlığın kişisel parmak izi” olduğu belirtiliyor ve mikrobiyotamızı tanımanın, kendimizi tanıma anlamı taşıdığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, bu nedenle mikrobiyota analizini günümüzde kişisel sağlık yönetiminin bir parçası olarak değerlendiriyor.
Prof. Dr. Gülçin Alp Avcı
Haberin içeriğinin daha iyi anlaşılabilmesi için bazı kelimelerin anlamlarını açıklamak gerekiyor. Bu kelimeler; “mikrobiyata”, “probiyotik” , “prebiyotik” ve “postbiyotik” olarak sıralanıyor:
*Mikrobiyota: Vücudumuzda, özellikle de bağırsaklarımızda yaşayan ve trilyonlarla ifade edilen mikroorganizmalar bütünü.
*Probiyotik: Canlıların (insanların, hayvanların ve bitkilerin) sağılığına faydalı olan canlı bakteriler.
*Prebiyotik: Probiyotiklerin besin kaynağı.
*Postbiyotik: Probiyotiklerin ürettiği yararlı biyolojik maddeler.
*Yoğurt
*Kefir
*Tarhana
*Turşu
*Boza ve fermente peynir türü besinler
Not: Yeterli ve etkili kullanım için bireye özel analiz gerekiyor.
*Bağışıklığı desteklerler.
*Bağırsak dengesini korurlar.
*Enflamasyonu azaltırlar.
*Ruh halini olumlu etkilerler.
*Diyabet, obezite ve alerjik hastalık riskini düşürürler.
Piyasada çok sayıda probiyotik ürün bulunuyor. Marketlerde satılan gıda ürünleri (yoğurt, peynir, içecekler, çay vb) yanında, eczanelerde ve kozmetik raflarında bulunan gıda takviyeleri ve kozmetik ürünler de probiyotik içeriyor. Bu ürünlerin çoğunda “Lactobacillus”, “Bifidobacterium”, “Saccharomyces” gibi suşlar yer alıyor. Ürünlerin ne kadar gerçek ve kullanım alanlarının ne kadar doğru olduğunun belirlenmesi ise araştırma gerektiriyor.
Uzmanlar vücuda dışarıdan gereksiz takviye verilmesinin doğru olmadığını belirtiyor. Bu nedenle probiyotik kullanımı öncesinde mutlaka bir uzmana danışılması gerekiyor. Bu noktada hedefe yönelik kullanımın önemine dikkat çekiliyor ve probiyotik kullanımının kişiye özel olması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Yerleşkesi bünyesindeki Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde (TEKMER) yürütülen üniversite – sanayi iş birliği projeleriyle, bilimsel bilginin ürüne dönüşmesini sağlayan Ar-Ge çalışmaları yönetiliyor. Yaklaşık 20 yıldır probiyotik mikroorganizmalar üzerine çalışan ve mikrobiyota analizi ile hastalıklar arasındaki ilişki konusunda hem akademik hem de proje düzeyinde önemli araştırmalar yürüten Prof. Dr. Gülçin Alp Avcı, “Bilim sadece laboratuvarda ve akademik raflarda kalmamalı, toplum sağlığına da dokunmalı. Mikrobiyotayı anlamak, geleceğin tıbbını şekillendirmek demektir” diyor. Avcı, kişiye özel probiyotik kullanımının önemine değinerek, doğru mikrobiyota analizi ile sağlığın kişiye özel haritasının çıkarıldığını söylüyor.
Mikrobiyota analiziyle belirlenen kişiye özel formüller, herkesin mikrobiyomunun farklılık gösterdiğine işaret ediyor. Bu farklılık; genetik faktörler, beslenme biçimi, stres ve çevresel faktörlere göre değişiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) kişiselleştirilmiş probiyotiklerin antibiyotik sonrası bağırsak florasını 3 kat hızlı toparladığı belirtiliyor. Japonya’da belli suşların depresyon ve anksiyeteyi azalttığına dikkat çekiliyor. Gülhane TEKMER’de gerçekleştirilen projeler ise bağırsak hastalıkları ve immün bozukluklar üzerine klinik sonuçlar ortaya koyuyor.
Kanseri yenen Mehtap öğretmen için ders zili bir yıl aradan sonra yeniden çaldı
1
Bir şehrimizde alarm verildi! Giriş çıkışlar kapatıldı
398 kez okundu
2
Araştırma: Müzik dinlemek demans riskini azaltabilir
385 kez okundu
3
İstanbul’daki iki köprü meme kanseri farkındalığı için pembe renkle aydınlatıldı
355 kez okundu
4
Bilimsel yayınlarda bildirilen 38. vaka! 20 günlük bebeğe iman tahtası yapıldı
332 kez okundu
5
‘Hastane servis odasındaki doğumda doktorun elinden kayan bebek öldü’ iddiasına çifte soruşturma
326 kez okundu